90 kilodan 65 kiloya düşen Seda Akgül “En kilolu halimde bile aşk yaşadım. Ayrıca erkeğin kilolusunun cinsel hayatı zayıf oluyor. Erkeğin iyisi yağ tutmaz.” dedi.
‘Kısmetse Olur’un Sunucusu Seda Akgül: Erkeğin İyisi Yağ Tutmaz
Şu sıralar ekranın, üzerine en çok konuşulan programlarından birini, ‘ Kısmetse Olur ‘u sunuyor. Öncesinde ana haber sunucusu olarak ekrandaydı. Haberin ‘dobra kadını’ndan ‘çöpçatanlığa’ geçiş yapan Seda Akgül ile Hürriyet’ten Hakan Gence konuştu…
İşte ünlü sunucunun o röportajı;
Brüksel’de bursla Avrupa Birliği gazeteciliği okumuşsunuz. Ana haber sunup habercilik yaptıktan sonra şimdi izdivaç programıyla gündemdesiniz… Bu kadar eğitimin üzerine yeni işinizi küçümseyenler oldu mu?
Küçümsediler mi bilemem ama insanlar önce eleştirdi. Oysa haberi haber yapan ne? Hep kötü şeyler haber oluyor. İnsan karısına, çocuğuna iyi davranırsa haber olacak bir şey kalır mı? Savaş çıkar mı? Nedir yani haber? Haberin bu kadar abartılacak ne yanı var? İnsanlar önce evinde geçinmeyi becersin. Sonra devletler geçinir. Bütün düzen mutlu olmak üzerine değil mi? İşte ben de şimdi onu yapıyorum.
Nasıl başladınız peki?
Bir süre için her şeye ara vermiştim; Alaçatı’da yaşıyordum. Menajerlerim, ‘Kısmetse Olur’un yapımcıları Caner Erdem ve Haluk Şirin’le tanışmamı istedi. Demo çekimine katıldım ve doğaçlama yaparak seçildim.
Yine de “Bu kadar eğitimi evlilik programı sunmak için mi aldım” diye düşündüğünüz olmuyor mu?
Hayır. Eğitimimin işime etkisi çok. Diğer evlilik programlarında pazarda armut satılır gibi; insanların yaşı, kilosu, kazandığı para söz konusuyken ben bizim programa antropolojik deneyim olarak bakıyorum.
Yarışmadakilerin ilişkilerinden aşk adına nasıl bir ders çıkardınız?
Yeni nesil daha sabırsız; pürüz çıkınca korkup kaçma eğiliminde. Anlayış, tolerans yok. Her şeyi hızla tüketiyorlar. Oysa insanlar tüketilecek malzeme değil. Bu kafayla 10 kere de evlensen geleceğin nokta aynı.
Seks hayatlarında da böyle mi?
Bu evde böyle bir şeye müsaade yok. Türk örf âdetlerine uygun, sokakta yapılanın yüzde birini yaşayarak birbirlerini tanıyorlar. Ama genel olarak yeni nesil, aşk gibi cinselliği de tüketti. O kadar arada kalmış bir toplumuz ki, cinsel devrimi bir anda yaşadığımız için bütün değerleri onunla yok ettik.
“ÇOK BİLEN KADININ CAZİBESİ YOK”
Siz insanları evlendirmeye çalışıyorsunuz da kendiniz hiç evlendiniz mi?
18 yaşımda ilk aşkımla flört edip ailelerimizin katılmadığı, tamamen inat, hiçbir cinsel paylaşımımın olmadığı, dört sene sadece muhallebi yiyerek gezdiğim ilk aşkımla evlendim. Kısa sürdü. Toydum. Ne ben kadındım ne o koca.