5053873217 [email protected]

Tuğçe Kazaz, Altın Kelebek Ödül Töreni’nde Derya Karadaş’ın kendisiyle ilgili yaptığı göndermeye 5 gün sonra cevap verdi.

Kazaz'dan Derya Karadaş'ın Göndermesine Yanıt: Rabbim Hepimizi Hidayete Erdirsin

Eski manken Tuğçe Kazaz, Altın Kelebek Ödül Töreni’nde Derya Karadaş‘ın “Burada olmama sebep olan. Mesleğime bakış açımı yaratan, tutarlılığıyla felsefesiyle hepimizi aydınlatan Tuğçe Kazaz‘a teşekkür ediyorum” sözlerine Facebook üzerinden 5 gün sonra yanıt verdi.

Altın Kelebek’i “Aydın Doğan’ın kendi yandaşlarına ve kendi bünyesindekilere ödül vermek üzere tezgahlanmış” bir ödül olduğunu savunan Kazaz, daha sonra uzun bir yazıyla muhalif kesimlere çattı.

“İNANÇLI BİRİ OLDUĞUM İÇİN”

‘Hiç hoş olmayan bir biçimde, güldür güldür ekibi tarafından, ayrıştırıcı ve ötekileştirmeye yönelik, önceden tezgahlanmış’ bir olaya maruz kaldığını savunan Kazaz, kendisinin ‘inançlı’ olmasından dolayı hedef seçildiğini iddia etti.

Kazaz, Karadaş’a “Ya Rabbi bilmiyorlar, bilseydiler asla yapmazlardı” diye yanıt verip, “Ve bilmedikleri için, başta Derya Karadaş ve oradaki herkese hakkımı helal ediyorum. Rabbim hepimizi hidayete erdirsin, inşallah. Ayrıca o gece orda ödül alan tüm arkadaşlarımızı canı gönülden kutluyorum. Allah başarılarını daim etsin” dedi.

İŞTE TUĞÇE KAZAZ‘IN YAZDIĞI UZUN CEVAP METNİNİN TAMAMI;

“Bu güne kadar inandığım davanın arkasında durdum ve durmaya devam edeceğim. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ama nedense, demokrasiden ve insan haklarından, kadın haklarından ve barıştan bahsetmelerine rağmen, demokrasi karşıtı davranan, insan haklarını yok sayan, kadın haklarını yaygaradan öteye geçirmeyen ve toplumu ayrıştırmak için elinden geleni yapmaya çalışan kişilerin zaman zaman saldırısına maruz kaldığım oluyor.

Geçen gün, yine Aydın Doğan‘ın Hürriyeti olan Kelebek’in, Kendi yandaşlarına ve kendi bünyesindekilere ödül vermek üzere tezgahlanmış Altın Kelebek ödülleri vardı. Hiç hoş olmayan bir biçimde, güldür güldür ekibi tarafından, ayrıştırıcı ve ötekileştirmeye yönelik, kanaatimce önceden tezgahlanmış, benimle ilgili bir olay yaşadık. Yapılan eylem, zannedilenin aksine komik olmaktan uzak, hakaret ve kırıcı öğeler taşımaktaydı. Sanatçılarımızın bir kısmı, her kesimden insanı kucaklamalıyken, özgürlükten bahsederken, bunlardan tamamen uzaktaydılar.

“KOMİK KIZIMIZ SİRKTE PALYAÇOLUK YAPARCASINA…”

Ben hala diyorum ki, birbirimizi ayrıştırmayalım, ötekileştirmeyelim ve insan olduğumuzu unutup kendimizi farklı varlıklara dönüstürmeyelim. Bu yapılanın üstüne şimdi kalkıp ben; Komik kızımız bir sirkte paylaçoluk yaparcasına izleyicisini güldürüyordu ve izleyicinin bir kısmı da ödül töreni yerine sirke gitmiş edasıyla kahkaha atıyordu, desem olur mu? Olmaz! Ya da kalkıp ben, Milli Değerlerimiz ve Milli Değerlerimiz için mücadele ettiğine inandığım hükümeti savunurken, sizler bilerek ya da bilmeyerek Milli değerlerinizi yok saydınız, Ülkemiz düşmanlarına bilmeden ön ayak oldunuz? İnsanımızı ve değerlerimizi, Sanat ve Medya camiası adına yok saydınız. Cumhurbaşkanı kininiz ve nefretiniz gözlerinizi köreltmesi yüzünden, hiç bir gerçeği görmüyorsunuz desem olur mu? .Peki ya ben Hristiyanlığa geçtiğimde kiminiz benimle can ciğer kuzu sarması olup, kiminiz ise sesini çıkarmazken, bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman olduğu halde, Müslümanlığa geçtiğimde, bana karşı olan bu düşmanlığınızın sebebi ben miyim yoksa dinimiz mi diye sorsam olur mu Ayrıca tüm süreci ve yaşanacakları ben zaten “Derin Uyku” adlı kitabımda yazmıştım, felsemi bilmem ama öngörülerim ve araştırmalarım sonucu, saldırılarınıza rağmen ben haklı çıktım ama hepiniz yanıldınız ve haksız çıktınız desem olur mu? Bence olmaz.

“SİZLER HAYAL DÜNYASINDA YAŞIYORSUNUZ”

Evet,eskiden sert bir dil kullandım. Çünkü Dinim, Ülkem ve menfaatlerim için sesim gür çıkmalıydı. Ülkeme ve davama olan inancım o kadar yüksekti ki, hakaretlerinize ve anlamamalarınıza rağmen sesimi kısmadım. Yine olsa , Ülkemizin menfaatleri ve insanlığın iyiliği için her türlü negatifle savasmaktan korkmam desem? Çünkü sizler büyük yanılgı içindeydiniz ve 1 kasım sonuçları bunun ispatıdır. Sizler hayal dünyasında yaşıyorsunuz, sizlerin, sanat ve medya camiasında varolmanıza sebep olan halkımızın ,büyük çoğunluğundan bir habersiniz desem olur mu?

Hatta halktan o kadar bir haberdiniz ki, kirli masalar etrafında kurulan kirli ittifakların algı operasyonları ile yönetilecek kadar kullanıldınız, halkı okumadınız desem, olur mu? Ben inandığım için, sizler ise menfaatiniz için homurdanıyorsunuz desem olur mu? Ya da Gerçeklerden hep böyle kaçmaya devam ederseniz, sanal ve sahtelikler ile dolu hayatlarınıza devam etmeye mahkum olacaksınız desem, olur mu? Ben Hristiyan olduğum zamanlarda çılgın ve özgür kız, ama Müslüman iken aklınızda hep deli olarak kalacağım desem olurmu? Bence olmaz!!. Neden olmaz biliyor musunuz?

“YA RABBİ BİLMİYORLAR, BİLSELERDİ ASLA YAPMAZLARDI”

Çünkü sizlerin içerisinden tanıdığım bir çoğunuz yukarıda saydıklarımı hak etmiyor. Ayrıca bu ülkeyi aslında ne kadar sevdiğinizi, insanımıza olan düşkünlüğünüzü, barış ve kardeşliğe duyduğunuz özlemi bizzat biliyorum ve buna şahidim. Onun için ben bunları demeyeceğim. Ben kıran , üzen, komik olmaya calışan taraf olmayacağım. Umarım sizler de sahip olduğunuz büyük misyonlarınızın farkına varıp, yeteneklerinizi insanlara gerçekten iyi şeyler katabilmek için kullanırsınız. İçinizde taşıdığınız gerçek değerlere göre hareket edersiniz. Sizler daha yeni ve inançlı olan beni tanımadığınız için bunu yapıyorsunuz.

O nedenle ben de diyorum ki “Ya Rabbi bilmiyorlar, bilseydiler asla yapmazlardı.” Ve bilmedikleri için, başta Derya Karadaş ve oradaki herkese hakkımı helal ediyorum. Rabbim hepimizi hidayete erdirsin, İnşallah. Ayrıca o gece orda ödül alan tüm arkadaşlarımızı canı gönülden kutluyorum. Allah başarılarını daim etsin.

Not: İnşallah dinimize göre sizlere dua ettiğim için, bana kızmamışsınızdır.

Saygılarımla
Tuğçe Kazaz