5053873217 [email protected]

TV yorumcusu ve eleştirmeni Cengiz Semercioğlu Ulan İstanbul dizisinin setini ziyaret etti ve yazdı. İşte izlenimleri;

ULAN

 

Şehrin en güzel çetesi Bu yazın hiç kuşkusuz en flaş dizisi “Ulan İstanbul” oldu. Yaz sezonunda büyük başarı elde eden dizi, yeni yayın döneminde de reytinglerde başarısını sürdürüyor. Sete gittiğimde gördüm; şehrin en güzel, en eğlenceli çetesi bunlar…

Cengiz SEMERCİOĞLU / HÜRRİYET

Baş başa selfie

Rol aldığı ufak tefek dizileri saymazsak “Canım Ailem”, “Aşk” ve “Fatmagül’ün Suçu Ne?”den sonra Sevtap Özaltun’un rol aldığı dördüncü dizi bu.
Dizinin Derya’sı…
“Ulan İstanbul”u “kafa dengi insanların yaptığı bir iş” olarak değerlendirdi.
“Birbirimizin dilinden anlıyoruz, mizah anlayışımız, hayata bakış açımız benziyor.
Bu yüzden çekimler sırasında çok eğleniyoruz.
Ulan İstanbul, en keyif alarak yaptığım iş oldu” diyerek anlattı dizi setini…
Ekiple birlikte karavana kurulmuş röportaj yaparken Sevtap çekimdeydi.
O nedenle sohbetimize sonradan katıldı.
Sohbetten sonra da bu selfie’yi çektik…
Aramıza, kendisine şans getiren sağ omzundaki uğur böceği girdi…

Asıl dışarıda çeteyiz biz

Dizinin Karlos’u fenomen olmuş durumda.
Duruşu, konuşması, bıçkınlığı, Yaren’le söylediği şarkılarıyla…
Herkes Karlos’tan yeni şarkılar söylemesini bekliyor.
“Bu kadar büyük başarıyı bekliyor muydun?” diye soruyorum Karlos’u oynayan Erkan Kolçak Köstendil’e…
“Biz temiz bir iş çıkardığımızı biliyorduk, işimize de güveniyorduk.
Ancak bugünkü reyting sisteminde neyin ne olacağı belli değil.
Biz iyi bir iş çıkardık, gerisini seyirciye bıraktık.
Sağ olsun seyirci de bunu karşılıksız bırakmadı ve Ulan İstanbul’u sevdi” diye anlatıyor.
Başarının sırrını ise arkadaşlığa bağlıyor:
“Asıl set dışında çeteyiz biz. Yaptıklarımızı bir anlatsam, günlerce yazacak malzeme çıkar” diyor…
Set dışında yaptıkları çılgınlıkları öğrenmek için çok ısrarcı oldum ama Karlos’un ağzından laf alamadım…

Hırsızlık yapsak İrfan Şahin’in kombinesini çalardık

Dizinin en usta oyuncusu Kandemir Mercan’ı oynayan Uğur Polat kuşkusuz…
Setin de abisi durumunda. Bütün genç oyuncular saygı gösteriyor, el üstünde tutuyor Uğur Polat’ı.
“Biz şehrin en güzel çetesiyiz” diyerek özetliyoruz durumu…
Yıllardır İstanbul’da dizilerde olmasına rağmen şehrin hengamesine alışabilmiş değil.
Sessizlik ve huzur peşinde…
Bu yüzden sık sık şehir dışına kaçıyor, Güney’e iniyor.
“Ulan İstanbul seni yeneceğim” dediği bir dönem hiç olmamış hayatında…
“İstanbul’un en çok nesini seviyorsun?” soruma ise “Şehir dışına çıkarken köprüden karşıya geçişimi” yanıtını veriyor.
Peki Derya’nın babasını hapisten kurtarmak için 1 milyon lira toplamaya çalışan, bunun için kötüleri dolandıran, hırsızlık yapan ama iyi niyetli oldukları için ellerindekini yoksula, ihtiyaç sahiplerine veren bu çete gerçek hayatta hırsızlık yapsa ne çalardı?
Hiç düşünmeden yanıt veriyor Uğur Polat:
“İrfan Şahin’in kombinesini çalardık!”
Neden Doğan TV’nin CEO’sunun kombinesini çalmak istesin ki bu çete diye düşünürken öğrendim; “Ulan İstanbul”un oyuncu kadrosunun çoğu Galatasaraylıymış.
Peşinde oldukları da, İrfan Şahin’in kombine kartı…

Tek başına bir senarist

“Ulan İstanbul” dizisinin benim için farklı bir anlamı var.
Dizinin 31 yaşındaki senaristi Uğraş Güneş’le daha genç bir televizyoncuyken birlikte çalışıyorduk.
Sonra uzun yıllar Mesut Yar’ın sabah kuşağında skeçleri yazdı…
Gittiğim gün sette yoktu ama geçenlerde bir davette karşılaştık Uğraş’la.
“Abi ben sizin elinizde büyüdüm” mütevazılığı yaptı ama Uğraş’ın o zamandan belliydi kalemi ve mizahı.
O kalemin günün birinde televizyonda iyi şeyler yapacağı…
Uğraş’tan senaryoyu tek başına yazdığını öğrendim.
Her hafta hikâye kurmak, 90-100 sayfayı tek başına yazmak hiç kolay değil.
Senaristler, dizi sektörünün en ağır işçileri aslında…

Kılıktan kılığa girmek işin eğlenceli yanı

“Ulan İstanbul” daha yayına girmeden, dikkatleri ilk çeken Yaren’in söylediği “Unfaithful” (Kezzapla Mayonez) şarkısıydı.
“Kezzapla mayonez getir be garson…
Sıksınlar üstüme bitsin bu çile…
Azrail’e benden çay götür be garson…
Almaya gelirken basmasın zile…”
Kafası ne kadar kırık bir şarkıysa müziği o kadar akılda kalan damardan bir arabeskti.
Sonraki bölümlerde Karlos’la düet yaptıkları şarkıları da çok tuttu.
“Seyirci her bölümde acaba Yaren’le Karlos yeni şarkılar söyleyecek mi diye bekliyor” diye anlatıyor Şebnem Bozoklu…
Kılıktan kılığa girmek zor olmuyor mu peki?
Şöyle diyor:
“Senaryo her geldiğinde acaba bu hafta ne sürpriz var diye bakıyoruz. Biz böyle bekliyorsak, seyirci de bekliyor mutlaka.
Tabii her hafta farklı kostümlerle hazırlanmak uzun sürüyor. Ama diğer taraftan işin en eğlenceli yanı burası. Biz kendi aramızda da kılık kıyafetlerimize çok gülüyoruz.”

Ferdi’nin aşkı bitmez

Dizide Derya’ya aşık olan Ferdi’yi canlandıran Kaan Yıldırım, “Ferdi’nin aşkı bitmez” diyerek anlatıyor kara sevdasını…
Dizinin en genç oyuncusu.
Rol aldığı ufak tefek diziler dışında ilk büyük projesi bu…
“Benim böyle bir dizide rol almam, büyük şans. Hem usta oyuncularla hem de çok iyi arkadaşlarla beraberim. Biz eğlendiğimiz için seyirci de ‘Ulan İstanbul’u izlerken eğleniyor” diyor.

Ulan İstanbul’da bu akşam

Yaz dizilerinin sezonda ekranda tutunması zordur.
Yazın yayın hayatına başlayan dizilerden çok azı bunu başarır.
İşte bu sezon bunu başaranlardan biri “Ulan İstanbul” oldu…
Kanal D’nin yeni sezon tanıtımında baş köşede yerlerini aldılar.
Sezon açılmasına rağmen pazartesi akşamı reytingde zirvedeler.
Dizinin bu akşam 12’nci bölümü yayınlanacak.
Ve bu bölümde; 1 milyon lirayı toplamayı başaran Kandemir ve çetesi, kaçış planları yapmaya başlayacak.