5053873217 [email protected]

Kanuni Sultan Süleyman’ın, beş oğlu vardı: Mehmet, Mustafa, Cihangir, Bayezit ve Selim…

 

beyazıt

 Bayezid’in taht kavgası yaptığı ağabeyi Selim ve onun tarafını tutan babasıyla mücadele etti. Daha sonra yaşanan çeşitli gelişmelerin ardından oğullarını alarak İran şahına sığındı.

İran’da Şah Tahmasb tarafından büyük bir törenle karşılandı. Onun aracılığıyla babasından affını diledi, Kanuni’nin de bir ara onu affetmeyi düşünse de Selim’in ve Tahmasb’ın tutumları karşısında bundan vazgeçti.

Tahmasb’ın bir bahaneyle Bayezid’i ve oğullarını hapse attırdığı belirtiliyor.

Bundan sonra Kanuni, Selim ve Tahmasb arasında Bayezid’in teslimi konusunda yazışma ve pazarlıklar başladı.

Kazvin’e giden Osmanlı elçilerinin 25 Eylül 1561 tarihinde önce Bayezid’i, ardından da oğullarını boğarak öldürdüler.

Bayezid ve oğullarının cenazelerinin Sivas’a getirilerek defnedildi.

Bayezid öldüğü zaman 36, en büyük oğlu Orhan’ın ise 16 yaşlarındaydı.

Bayezid’in ölümünden sonra İstanbul’a getirilen eşi de bir kale içinde tutuldu.

Yanında bulunan 3 yaşındaki oğlunun da öldürüldüğü tarihi kaynaklarda aktarılıyor.

Hürrem Sultan, Kanuni’nin sonradan aşık olduğu bir Rus kızıydı. Adı da, Roksalana… Rüstem Paşa.ise, enderunda yetişmiş bir Hırvat’tı. Hürrem’in kızı ile evliydi… Hürrem’in bütün amacı, Kanuni’den sonra tahta kendi oğullarından birini geçirip, Valide Sultan olabilmekti. Bu konudaki en büyük yardımcısı ise, damadı Rüstem. O da, sadrazamlık peşinde… Halkın pek sevdiği şehzade Mustafa, Gülbahar Hatun’dan doğmuş olduğu için, en büyük kardeş olmasına rağmen, Sultan Süleyman, Hürrem’in dolduruşuyla ondan pek hazzetmezdi…. Nitekim, yaşı gereği, İstanbul’a en yakın şehzade sancağı olan Manisa Sancak Beyi iken, Hürrem’den doğma Mehmet sancakbeyliği yapacak yaşa gelince, Mustafa Amasya’ya gönderilir, yeri Mehmet’e verilir…. İkisi arasına da Konya’ya Selim gönderilir ki o da Hürrem’in oğludur. Padişahın ölümü halinde, en yakındaki şehzade saraya ulaşıp tahta oturacağı için, Osmanlı devlet geleneğini bilenler, bu düzenlemenin, Mehmet’in veliahd olarak atanması ile eş anlamlı olduğunu anlayacaklardır. İşe bakın ki, Kanuni’nin bu en sevgili oğlu, Manisa’da sancakbeyi iken, 6 Kasım 1543 günü, ölüverir. Manisa’ya Konya’daki Selim aktarılır.

 

KANUNİ İLE BAYEZİD’İN YAZDIĞI DOKUNAKLI MEKTUPLAR-
Karakter bakımından Kanuni’ye benzediği, melankolik, zeki, mütevazı ve cesur bir kişi olarak nitelendirildiği belirtilen Bayezid’in, ”Şahi” mahlasıyla yazdığı şiirler bulunuyor.
Veliahtlık meselesinde babasına isyan edince Kanuni Sultan Süleyman tarafından kovulan Bayezid, af dilemek için babasına şu nazmı yolluyor:

”Ey seraser âleme Sultan Süleyman’ım baba,
Tende Canım, Canımın içinde cananım baba,
Bayezîd’ine kıyar mısın benim canım baba
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.

Enbiya ser-defteri yani ki Âdem hakkıçün,
Hem dahi Musî ile îsî-i Meryem hakkıçün,
Kainatın server-i ol Ruh-i âzam hakkıçün,
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba…

…Hak Taâlâ, kim cihanın şahı etmiştir seni
Öldürüp ben kulunu, güldürme şahım düşmeni
Gözlerim nuru oğullarımdan ayırma beni
Bigünahım, Hak bilür devletlü sultanım baba

Tutalım iki elim baştan başa kanda ola,
Bu meseldir, söylenir kim ‘kul günah itse n’ola’
Bayezîd’in suçunu bağışla, kıyma bu kula,
Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.”

Kanuni Sultan Süleyman ise oğluna cevaben yazdığı mektubunda, şu dizelere yer veriyor:

”Ey demâdem mazhar-ı tuğyân-ı isyânım oğul
Takmıyan boynuna her giz tavk-ı fermânım oğul
Ben kıyar mıydım sana ey Bâyezîd Hânım oğul
Bî-günâhım deme bâri tevbe kıl cânım oğul”