5053873217 [email protected]

Türk Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, yaz saati uygulamasının insanlardaki biyolojik saatin (iç saatin) düzenini bozarak, uyku verimini düşürdüğünü ve bu durumdan en fazla, enerji tasarrufundan haberleri bile olmayan 3 yaş öncesi çocukların etkilediğini belirtti.

Prof. Yılmaz, gün ışığından yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla yapılan uygulamanın hem yetişkinleri hem çocukları etkilediğini ifade ederek, “Saat uygulamalarının gerçekleştiği gece biyolojik saatimiz ile günlük saat birbirine uymadığından, ertesi gün ve bazen sonraki birkaç gün uykusuzluk, uyku bozuklukları, iştahsızlık, halsizlik, bitkinlik, çabuk yorulma, dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler yaşanabilir” dedi.


Uyku mekanizmasında etkili olan birçok faktör bulunduğuna dikkat çeken Yılmaz, şu bilgileri verdi: “Bu faktörlerden biri de biyolojik saatimizi ya da iç saatimizi düzenleyen, beynin arka kısmında yer alan suprakiazmatik çekirdek denilen yapıdır. Sinir hücrelerinden oluşan bu yapı, gözlerden gelen sinyallere göre fonksiyonunu yerine getirir. Işık ve karanlığa göre vücut fonksiyonları arasında denge oluşturur. Işık uyaranı alırsa epifiz bezinin melatonin hormonu yapmasını engeller, karanlık uyaranı alırsa melatonin üretimini artırır. Melatonin, bizi uykuya hazırlayan, uykuya dalmamızı sağlayan hormondur. Bu hormon yeterince salgılanmazsa uykuya dalma ve uykuyu sürdürme güçlüğü yaşarız. İşte bu kış saati/yaz saati uygulamaları insanlardaki biyolojik saatin düzenini geçici de olsa bozar. Uygulamaya bağlı sorunlar, baykuş tipi uyku yapısı olanlarda ve 3 yaş öncesi bebeklerde daha belirgin ve sık görülür.”