5053873217 [email protected]

Beşiktaş yıllardır özlediği havayı 2013-2014 sezonunun ilk 4 haftasını kayıpsız kapatarak yakaladı. Yıllardır liderlik yüzü görmeyen kulüp 4 haftadır liderdi ve gayet iyi gidiyordu. 5. hafta oynanacak Galatasaray derbisine taraftar adeta final havasında hazırlanıyordu.

Maç öncesi Beşiktaş Çarşı;

Bu karnaval havası Beşiktaş’da ciddi bir beklenti yaratmıştı ve taraftar 6 atacağına kesin gözüyle bakıyordu. Medyada ise Galatasaray’ın durumunun çok kötü olduğu, Beşiktaş’ın Galatasaray’ı en zor durumda yakaladığı yazılıyordu. Ancak Galatasaray Drogbalı, Sneijderli,Buraklı,Selçuklu,Musleralı bildiğimiz Galatasaray’dı. Dahası bir de Bruma katılmıştı takıma. Terim’in son zamanlarda takıma veremediği motivasyonu ise büyük maç kendiliğinden verecekti. Oyuncular bu maçı fazlasıyla önemseyecekti ki öyle de oldu. Sneijder son zamanlardaki en iyi oyununu oynadı. Fatih Terim’in Sabri tercihine rağmen ve Sabri’nin önemli pozisyonlarda topu dışarıya şutlamasına rağmen Galatasaray son derece başarılı bir takım bütünlüğünde oynadı.

Maçı maçtan önce kazandığını düşünen taraftarın dişli bir Galatasaray’la karşılaşması moralleri bozdu. 1-0 öne geçmesine rağmen 2-1 geriye düşen Beşiktaş taraftarı özellikle maçın ikinci yarısında Fırat Aydınus’un hemen her kararını büyük tepkiyle karşıladı.

Üst üste gelen tepkilerle taraftar biraz da kendini gaza getirerek bir öfke patlamasına neden oldu. Seyirci ve desibel rekorunun kırıldığı karşılaşmada 80 bine yaklaşan taraftar sayısının olumsuz yanı ise kalifiye Beşiktaş taraftarından biraz daha farklı bir kitleye dönüşmüş olmasıydı. Maç boyunca tribünde küfürsüz tek bir dakika bile geçmedi. 80.000 kişiyi oluşturan kalabalığın içinde çok fazla tribün deneyimi olmayan da vardı, Olimpiyat Stadı çevresinde ikmaet ettiği için maça gelen de.

Galatasaraylı Felipe Melo’nun kırmızı kart gördüğü pozisyon ise bardağı taşıran son damla bile sayılmazdı. Tribündekiler niyeti çok önceden bozmuştu ve sık sık ” sahaya inelim önerisi ortaya atılıyordu.

Beşiktaş taraftarının kanayan yarası, yıllardır unutamadığı Lucescu dönemi olaylı Gençlerbirliği maçı, devamında gelişen olaylar… Beşiktaş ne zaman iyi bir seri yakalasa ve seri bozulsa o maç hatırlanır, olaylar tekrar yaşanır ve eski haklı öfke şişeden çıkar.

Şu durumu da özellikle belirtmek gerek ki Olimpiyat Stadyumu’nda tam bir organizasyon rezaleti yaşanıyordu. Akreditasyonumuzu tamamlayamadığımız için maça bilet alarak girdik. Tanesine 100 TL ödeyerek aldığımız biletlerin ait olduğu Batı tribün 301 numaralı bloğu tam 1 saat boyunca aradık. Gördüğümüz bütün görevlilere sorduk. En üst düzey görevliye kadar biletimizi göstererek yardım istedik. Ancak Batı tribünde 301 numaralı blog yoktu. Mecburen kale arkası sayılabilecek bir noktada bulduğumuz boşluklardan maçı izledik. 80’e yakın astlı üstlü görevlinin hiç birinin bu tribünü bilmemesi ve biletli seyircinin bu derece mağdur edilmesi gerçekten anlaşılır bir şey değil.