5053873217 [email protected]

Gezi Parkı direnişine destek amacıyla Taksim Meydanı’nda piyano çalan İtalyan bir piyanist Davide Martello piyanosunu Kasımpaşa otoparkından aldı

Dünyanın farklı yerlerinde meydanlarda, tarihi mekânların önünde piyano çalıyor yıllardır. Türkiye onu, Taksim Meydanı’nın önünde tanıdı. Hem de meydanın en hararetli günlerinde.

Aslında kendi CD’lerini satıyor farklı şehirlerde ama, “Taksim’de satmadım” diyor. Buraya sadece özgürlük ve barış için geldim.

Sofya’dayken Gezi Parkı olaylarını, polis şiddetini görmüş televizyonda ve insanlara müzikle mesaj vermek için koyulmuş yola.

Taksim’in üstüne sinmiş gergin atmosferde Çav Bella’yı da çalıyordu, Yiğidim Aslanım’ı da. Taşına toprağına biber gazı sinmiş bir meydanın ortasında kuyruklu piyanosuyla, notalarıyla yüzleri gülümsetiyor, duyguları coşturuyor; hatta bazılarını ağlatıyordu.

Davide Martello’nun söylediğine göre meydanın ortasında bekleyen polisler, “ilk kez kasklarını çıkarıp, müziğe kulak veriyor ve eylemcilerle polisler ilk kez birbirleriyle konuşuyorlardı.”

Meydanın ve Gezi Parkı’nın gaz bombası ve tazyikli su ile “boşaltılmasından” dakikalar önce, piyanosunu aracından indirmiş, ilk şarkısını çalmaya hazırlandığı sırada, müdahale başlamış.

Sonrasını bugün buluşup konuştuğumuz Davide Martello anlatıyor:

“Herkes kaçmaya başladı. Maskem vardı ama gaz o kadar yoğundu ki işe yaramadı. Bir yere gittim, soluklandım. 15 dakika sonra piyanomun yanına gittim ve bıraktığım yerde buldum. Etrafta kimse yok sandım ama polisler varmış, görmemişim. Piyanomu çalmaya başladım. Polisler geldi. Beni kolumdan tuttular.”

Bunu söylerken sol kolundaki morluğu gösteriyor Davide Martello. Olayın üzerinden dört gün geçmiş ama morluk geçmemiş.

Devam ediyor: “Piyanomu arabaya yüklememi söylediler. Neden göstermediler. Beni de gözaltına almak istediler ama arkadaşım kurtardı.”

Sonra tekrar ediyor az evvel söylediklerini biraz dalgın bir halde: “Her şeyi aldılar, hiçbir neden göstermeden.” Piyanosu Kasımpaşa’da bir otoparka götürüldü.

İtalyan Konsolosluğu’na başvurdu, bir avukatla konuştu, karakola gitti; piyanosunu geri istedi.