5053873217 [email protected]

Özel hayatını gözlerden uzak tutmasıyla meşhur Beyonce, 2013 dünya turnesi öncesi suskunluğunu bozdu. Ünlü şarkıcı Vogue Türkiye’nin mayıs sayısı için verdiği röportajda annelik, evlilik ve milyar dolarlık şirketini anlattı.

Beyonce, 2013 dünya turu öncesinde daha önce hiç dile getirmediği açıklamalarda bulundu. Ailesinden evliliğine kadar pek çok konuya değinen Beyonce, “Ben Bayan Carter’ım ve her zamankinden daha cesur, daha korkusuzum. Bayan Carter, farklı kişiliklerimi birleştirerek bir potada eriten kimlik oldu. Çocuğumla ilk karşılaştığım an ‘hayata geliş nedenim bu’ diye düşündüm. Bedenimi algılayış şeklim de tamamen değişti. Paylaşmaktan utanmadığım bir şehvet ve cüret var içimde, bundan rahatsız olmuyorum. Kadınların, şehvet duygularını bastırmamalarının önemli olduğunu düşünüyorum” diyor.

YÜZÜM VE DUDAKLARIM İNANILMAZ ŞİŞTİ

“Doğumdan bir ay sonra oldukça sıkı bir programa girdim. Aldığım kilolara alışmamaya, tekrar eski formuma dönmeye zaten baştan karar vermiştim. Ama bir daha hamile kalacak olursam kendime biraz daha zaman tanıyacağım, işe ve eski halime bu denli hızlı dönmeye gerek yok” diyen güzel şarkıcı, hamilelik sırasında bedeninin uğradığı değişiklikleri ise şaşırarak izlemiş: “Öyle anlar oldu ki burnumun neredeyse 50 santim büyüyerek yayıldığını düşündüm. Yüzüm ve dudaklarım akıl almaz derecede şişti, 25 kilo aldım. Ama tüm bunlara rağmen çok keyifli yaşadım bu dönemi…”

İş konusunda çok disiplinli olduğundan, doğumdan üç ay sonrası için konser sözleşmesi yapmış ve hemen forma girme çalışmalarına başlamış.
“Rahatlık” ve “gevşeklik”, Beyonce’un sözlüğünde olmayan kelimeler. Ne kendinde ne de başkasında buna katlanabiliyor. Sahnedeyken tam anlamıyla özgür hissediyor kendini, o anın içinde kaybolabiliyor. “Sahnede her şeyi söyleyebilir ve sakar, şaşkın, seksi, fettan yani herkes olabilirim” diye vurguluyor.
Super Bowl’daki performansını ise izlememiş daha. “Çok iyi olduğumu hissettim, bu yüzden seyretmek için acele etmiyorum” diyor.

KIZARMIŞ TİMSAH ETİ BİLE DENEDİM

Super Bowl sırasında, tüm dünyadan tahmini 100 milyon seyircinin izlediği akıl almaz performansın enerjisiyle, spor arenasının elektrikleri kesilse bile geri getirebileceği hissini uyandırdı herkeste. O zaman bile sahneden indiğinde tek istediğinin, her kadın gibi topuklularını çıkarıp ayaklarını rahatlatmak olduğunu söylüyor Beyonce.

“Sahnedeyken acı hissetmiyorum, bütün o adrenalin bunu önlüyor ama iner inmez, ilk yaptığım şey ayakkabılarımı çıkarıp atmak” diyor gülerek ve ekliyor: “Sahneden indiğimde, o büyülü duygunun etkisindeysem, kendimi seyrettiğimde çok beğeneceğimi biliyorum. Sadece biraz o anın havasından uzaklaşıp sonra yeniden büyük keyif alacağım zamanı bekliyorum.”

Super Bowl’un ardından çıktığı bir haftalık tatil için ise şöyle diyor: “Hayatımda olmadığı kadar çok ve sıkı çalıştım, bu yüzden o bir haftalık tatili hak ettim ve canımın çektiği her şeyi yedim. Çörekler, cheeseburger’ler, balık tava… Hatta kızarmış timsah etini bile denedim!”

İNSANLARIN GERÇEK BEYONCE’Yİ GÖRME ZAMANI GELDİ

Beyonce’nin günlük yaşantısı, kendisini hayranlıkla izleyen milyonlarca, belki de milyarlarca insanın gözü önünde geçiyor. Buluşmamızdan hemen önce otobiyografik belgeseli “Beyonce: Life is but A Dream”in galasında çıkıyor karşımıza… Bu filmde yaşantısını açıklıkla anlatıyor: Yaptığı düşük, kızı Blue Ivy Carter’ın doğumu, menajeri olan babasını 2011’de işten çıkarıp şirketinin başına geçmeye karar vermesi…

Yapımcılığını ve eş-yönetmenliğini üstlendiği filmin galasında, Oprah Winfrey’ye de bir röportaj veriyor. Ve hayatını milyonlarla paylaşma kararını, titreyen bir sesle şöyle açıklıyor Beyonce: “Anı yaşamaya çalışıyorum. Artık insanların beni gerçekte olduğum şekilde görmelerinin vakti geldi.”